Öne çıkan

BAĞIMLILIK

Bir şeylere bağımlılık ruhumuzda büyük ölçüde acizlik yaratır, insanlar da bunu bildiği halde kullanır. Başlarda size haz veren şey,sonra sizi itaatkar kul haline getirir ama siz farkında bile olmazsınız. Yoksunluk  hissini fark ettiğinizde,ruhunuzu zihninizi ve bedeninizi kurtarmak artık çok zordur.

Yaşadığımız çağda bağımlılıklar gerçeklerden kaçmak amaçlı kullanılır ,ya da toplumda yaygın olduğu için.

Bağımlı gerçeklerden böyle kaçarak çözemeyeceğini bilir, kendini bir an unutmak ister. Ve böylece ruhundaki yaralara bir yenisi eklenir.

Bağımlı olmanın yolun sonu olmadığını ondan kurtulabilineceğine kitle psikolojisine aşılanmalıdır. Onlara bir el uzatıp ve topluma geri kazandırılmalıdır.

Bağımlılık sadece alkol,sigara,uyuşturucu değildir,alışveriş,internet,hele ki günümüzde çok yaygın olan bağımlılıklardan bazıları olan oyun ve telefon.

Bu bağımlıklar ruhumuzda eksik olanı doldurmak için bulduğumuz bir kılıftır,kendinizde eksik olan şeyi bulun ve onarın bağımlılık bir çözüm değildir.

Linz AG

Monday

8.30-12 German curse

12.00-13.00 Break

13.00-17.00 codes studying

17.00-17.30 break

17.30- 19.00 Work to be rich

Tuesday

8.30-12 German curse

12.00-13.00 Break

13.00-17.00 codes studying

17.00-17.30 break

17.30- 19.00 Work to be rich

Wednesday

8.30-12 German curse

12.00-13.00 Break

13.00-17.00 codes studying

17.00-17.30 break

17.30- 19.00 Work to be rich

Tuesday

8.30-12 German curse

12.00-13.00 Break

13.00-17.00 codes studying

17.00-17.30 break

17.30- 19.00 Work to be rich

Friday

8.30-12 German curse

12.00-13.00Break

13.00-17.00 codes studying

17.00-17.30 break

17.30- 19.00 Work to be rich

Ağır Ağır Hazin Son

  Bilim kurgu filmini yaşıyor gibiyiz ağır ağır geliyor  insanlığın sonu , acı vere vere.

         Yeryüzünün güzelliklerini de böyle yok etmedi mi insanlık? yüzyıllar boyunca sadece tüketti.    

Güzel olan her şeyi bencillikle doğadan kopardı. Berrak olan suyun zamanla lağım suyundan farkı kalmadı hayvanların doğası gereği ısınmak için olan kürkleri  yüzülüp daha ihtişamlı görünmek için  mont ,Yılan timsah gibi vahşi hayvanları bile derisini yüzüp  çanta vb. şeyler yapıldı, hala yapılıyor. Güzellik dolu her şeyi yavaş yavaş tükettik sadece tükettik. Hayvanlardan, doğadan daha güçlü olduğumuz için mi güzel olan her şeyi kendimizde istedik? hayır o yüzden değildi bence. İnsanda bir hayvan tek farkı düşünme yetkisi, gerçi bu yetkiyi çoğu zaman kullanamadılar, bencil bir tür oldular. Bu da bizi hazin sona doğru götürüyor. Eğer bencil olunmasaydı yeryüzü daha güzel olurdu, Tabi hiç olmamaları‘ da  yeryüzü için güzel olurdu.

 İnsanoğlu yaptığını yaşıyor olabilir mi?  doğa yaptıklarımızın karşılığını veriyor belki de 21.yy ve devası olmayan bir  pandemi şaka gibi geliyor.20.yy da bir çok insanın gripten ölmesi gibi biz onlar  gibi şanslı olmayabiliriz .

   Eskiden geleceği hayal ettiğimde her şeyin son derecede teknolojik modern ve medeni insanların yaşadığıydı. Şu an hayal ettiğimde düşündüğüm ise inanların ne yaşarlarsa yaşasınlar asla ıslah olmayacakları elinde sonunda dünyayı  hazin sona sürükleyecekleri. Cem karacanın hayat ümit ,neşe dolu demesi, mazhar alanson ‘un güzel günler bizi bekler, benim hala umudum var demesi umut tohumlarımı yeşertmiyor değil.

Bir de böyle kötü şeylerin yaşanmasını tanrıya bağlayan insanlar görüyorum bence ne yaşanılırsa yaşansın onu biz kendimize yapıyoruz tanrı değil,seçtiğimiz şeyler ve ya başkalarının seçtiği şeyler bizi karanlık sona doğru götürüyor. Tanrı ise bizi seçimlerimize göre yargılıyor olay bundan  ibaret.

İNSANLIĞIN ELLİ TONU

  Ah kendini bilmez, ama her şeyi bildiğini sanan insanlar. Bu neden yaşadığınızı bilmediğiniz dünyada her şeyi bildiğinizi iddia ediyorsunuz ya hunharca gülüyorum ,lakin ruhunuz duymuyor ne acı.

  Ah sevdiğine sonsuz sevgi ile bağlı olanlar, size sermest-i hayran bakıyor ve imreniyorum bunu yaşamış olmamanın üzüntüsüyle yaşamak ne acı. O kadar masumane oluyorsunuz ki sevince ,sevgiyle kalın.

 Ah evrenin güzelliklerini göremeyenler, nasıl yaşadığınız ne için yaşadığınız o kadar meçhul. Üzüntü veriyor olmalı bulutların güzelliklerini görememek. Kendi kendinize yeniliyor olmalısınız görmemek için…

Ah ruhu iyileştiremeyecek insanlar yaşantınız hasta temelli düşünceler üzerine kurulu. Yaşayamayacaksınız belki de yitip gideceksiniz.

 İnsanoğlu, nasıl biri olduğun önemli olmadan yaşayacaksın.Üstün tutulacak belki en kötün, en iyin den bu bildiğim bütün hastalıklardan  daha acı sevgili dostlarım. Öte dünyanın varlığını unutup bu dünyada ahlaklı biri olarak yaşamak sizi daha iyi kılar,her tanrının yanında şayet inancın varsa.

Mutluluk için ilk adım…

Mutsuzluğumuz kendimizi eksik hissetmemiz çoğu zaman başkaları yüzündendir.

Veya yaşantımızı kabul edemediğimizdendir etsek çözülür her şey de ,yapamıyoruz kabullenemiyoruz kendimizi her gün istisnasız örseliyoruz başkalarının bize  yapamadığı kötülüğü bazen biz kendimize yapıyoruz . Kendimizi o kadar hor görürüz ki karma içinde yitip gidiyoruz farkında bile olmadan.

Bunun olmaması için size huzur veren şeyleri kaybetmeyin huzur insanı doğru olan şeye yaklaştırır. Öfke, mutsuzluk da bir o kadar uzaklaştırır. Kendinizi bir tek siz anlayabilirsiniz bazen siz bile anlayamazsınız  durum o kadar vahim sevgili dostlarım gerisini siz düşünün.

VAR OLUŞ

Büyük patlama ( big bang ) sonucu var oluşan evren.  Bu teoriye göre evren, sıfır hacimli ve çok yüksek bir enerji potansiyeline sahip, sıkışmış bir noktanın patlamasıyla oluştu. 

Biz insanlar evrende galaksilerin gezegenlerin içinde bir toz tanesi dahi   değiliz buna rağmen yaşadığımız dünyada dengeyi bozabiliyor zarar vermeyi becerebiliyoruz.   Biz kimiz? koca bir hiç.

Evren dahi birçok şey hakkında sınırlı açıklamalarımız bulunuyor. Bu ne anlama geliyor biliyor musunuz sevgili dostlarım? Eksik ve aptal yaratıldığımızı gösteren başka bir gösterge. Daha yeni yeni kendi vücudumuzun nasıl bu kadar kusursuz bir sistemde çalıştığını anladık. Bana kalırsa bu evrene hiçbir yararımız yok neden bu evren de yer aldığımızın net bir açıklamasını bile bilmiyoruz. Doğru sandığımız bilgilerde aldanmalarımız bizi bir şey bilmediğimize götürür.  sevgili dostlarım   dünyanın bu hallerinin tadını çıkarın.

İnsanoğlu giderek  atalarından daha fazla barbar oldu ,daha fazla vahşileşti ve bu durum gittikçe kötüye gidecek. Yok olmanın eşiğine geldiğimizde insan insanın sonunu getirecek.

Ve o dönemde İnsanı hayvanlardan farklı kılan düşünme yetkisi de kaybolacak . yaşadığımız yüzyıllarda  doğru düşünebilme yetkisini yitirdi bile

Ve o zaman geldiğinde yaptığımız bütün kötülüklerin cezasını çekip her nesil gibi yok olacağız şayet bizden sonra bir tür  gelecek olursa bizi  vahşi ve aptal bir nesil   olarak bilecekler.

Tam da hak ettiğimiz gibi…

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın